Zihnimizin ürettiği düşüncelerle yaptığımız seçimlerimizin sonucunda kendimiz zannettiğimiz kişiyi yaratırız ve sonra aynada gördüğümüz bu kişiyle dost ya da düşman olabilmemiz de ancak ona bakış açımıza göre şekillenir.
Her birimizin potansiyelinde aslında önünü aydınlatacak ışığı hali hazırda hep vardır ama aynı zamanda arkasında zihnine korkular ekecek gölgeleri de hep olacaktır. İnsanın bunun ayrımını yapabilmesi ise ancak bilinçli bir seviyede, şimdide seçimler yaparak yaşaması ile mümkün olabilir. Ama insan daha çok geçmişinin gölgesinde yaşamayı seçiyorsa, endişelidir ve farkında bile olmadan bilinçaltındaki geçmiş deneyimleri ile geleceğini de geçmişine benzeten olacaktır.
Bu gölgelerİn varlığını kabul edip onları şefkatle kucaklamazsak ve ışığımızı aramaya koyulmazsak bir an evvel, kendimizin kurbanı olur, sürekli dışarıyı suçlar ve şikayet ederek yolculuğu tatminsiz tamamlarız. Yaşamın tadı da tuzu da, acısı tatlısı da bizim seçimlerimize bağlıdır. Kesinlikle EVET!
Bu kurbanlığın ise hayatımızı keyifle geçirmemize dair tek bir katkısı bile olamaz. Hatta hayat kurban olanları takdir etmez, ödüllendirmez, çok acı çekene en büyük ödülleri de sunmaz. Bir de bu kurbanlık bahanelerini heybemize doldurup haklılığımızla da gurur duyar acıya bağımlı oluruz. Aslında hayat bu gölgelerle yüzleşme cesaretini gösterip, mutlu olmaya kendini layık görenleri, yaşadığı hikayeleri deneyim diye önüne kılavuz ederek tüm bariyerleri önünden çekenleri, cesurca düşe dair eyleme geçenleri takdir eder.
Çünkü gölgelerimizin ardında yaşarken kurduğumuz düşleri gerçekleştirmek de pek mümkün olmaz. Yaşamdan tatmin olmak için umudu, mutluluğu, huzuru dışarda arar dururken gölgelerimiz bizi sabote etmeye devam eder. İşte bu zihnimizin bize oyunudur. Bu gölgelerimizle kucaklaşırsak ancak onları geride bırakabilir, bilinçli sorumluluk alarak yapacağımız seçimlerle, ışığımızı büyütür ve aydınlık günlerin yaratıcısı da olabiliriz.
O zaman bugüne kadar bizi tedirgin eden, ensemizde bizi takip eden tüm gölgelerimizi ışığımızla yok ederek, aynı deneyimleri tekrar etmeden, yeni düşlerimize ulaşmaya adayalım kendimizi.
Huzurlu, tatmin olabileceği bir yaşamı hak ettiğine inananlara sözüm; gölgelerinizle yüzleşin ve artık sizi manipüle etmelerine izin vermeden, kendi özünüzden yarattığınız hikayelerle bir yaşamı düşleyin, kurgulayın ve o yaşamın kendisi ol’un
Sağlıcakla
Aynur Görmüş
Hozzászólások